12 Ocak 2013 Cumartesi

Markafoni'de Kitap Molası


Markafoni'de Kitap Molası 
Çok iyi kitapların çok iyi fiyata bulabilirsiniz bu fırsatı kaçırmayın diyorum ve hemen gidip sepetimi dolduruyorum. :)
www.markafoni.com

Konya Hatıraları

Konya ziyaretime boş gitsem de kollarım dolu dolu geldim. :)
Ablasından kardeşine 3 güzel kitap geldi.Bunlardan ikisinin Rita Hunter kitapları olmasına ayrıca çok sevindim. :)


'Kalbimi Çaldın'
Sepya Kitaplar okurlarına, serüvenlerini merakla bekleyecekleri yeni yazarı Rita Hunter'dan ilk aşkları anımsatacak bir roman sunuyor. 

Her satırında taraf tutmak ve genç bir kadının ilk aşkını tadışına tanık olmaktan büyük keyif duyacaksınız 

Eğer hemen şimdi konuşmazsan seni zindana attırmak zorunda kalacağım ufaklık. 
Kızın gözleri daha da büyüdü ve sadece Lütfen efendim, diyebildi güzel dudaklarını bükerek. Birden adam, vücutlarının birbirine yapışmış, elleri kızın ensesinde, son derece samimi bir yakınlıkta durduklarını fark etti ve bedeninde bir sızı hissetti. Yüzleri birbirine çok yakındı. Kızın ensesinde tuttuğu elleri, sıkı topuz yaptığı simsiyah saçlarında dolanmaya başladı bilinçsizlikle. İpek gibi diye düşündü şaşkınlıkla. 
Tehlikeli yakınlığı kız da hissetmiş olacak ki çırpınmaya başladı adamın ellerinde. Sanki Wayne de bu komutu bekliyormuş gibi kızı iyice kendisine yaklaştırdı ve sertçe dudaklarını öptü ''Tanrım, çok güzel,''derken kasıklarına inen sert diz darbesiyle kendine gelerek genç kızı bıraktı ve iki büklüm kaldı. 




'Tatlı Tuzak'
Kalbimi Çaldın adlı romanıyla Sepya Kitaplar okurlarının beğenisini kazanan 
Rita Hunter'dan Tatlı Tuzak 
Şiddetli yağmur yüzünden kabaran dere, 
Sedgwick'lerin evini kasabaya bağlayan köprüyü seline kattığında, 
kimse olacakları tahmin bile edemezdi. 
Grandoor Dükü Connor Tracey prensipli bir adamdı. Çapkın olabilirdi ama evli ve tecrübeli kadınları yatağa atmak sayılmazsa, kimse bir ahlaksız olduğunu iddia edemezdi... Fakat günah kadar çekici, melek kadar güzel taşra gülü Claire'in odasına, gecenin bir yarısı onu rezil etmek pahasına girmeye karar verdiğinde tüm prensiplerinin ve erdemlerinin birkaç kadeh brendi ile yok olup gidecek kadar zayıf olduğunu görecekti. 
Ancak bu kendisiyle yaptığı bir iç hesaptı... Asıl hesap ise o meleğin değil de, erkek kılıklı arkadaşının yatağında uyandığında vereceği idi... Evet, kesinlikle Tanrı'nın oyununa gelmişti... 
Elisha Clewland erdemleri olan bir kızdı. Işıltılar saçan bir güzelliği ya da kasabanın erkeklerini baştan çıkartan bir cazibesi yoksa da dürüst ve gururluydu. Fakat yolculuğu dönüşünde kasabalarında mecburen konaklayan soyluya ilk görüşte âşık olunca hiçbir zaman yapmayacağı bir şey yaptı... Nişanlı arkadaşının odasına girmeye niyetlenirken odaları karıştıran adamı, sadece kendisinin bildiği bir gerçekle aydınlatmak yerine, yalan söylemeyi tercih etti. 
Bunun için cehennemde yanması gerekir miydi? 


'Değerini Bil'
New York Times çok satan yazarı Nora Roberts, sizi Connecticut'ın en gözde evlilik planlama şirketi Vows'un kurucuları Parker, Emma, Laurel ve Mac'le tanışmaya davet ediyor. 

Laurel McBane ne zaman desteğe ihtiyaç duysa arkadaşlarına güvenmiştir, özellikle de en büyük hayali olan yemek okuluna gitme şansı ailesinin maddi sorunları yüzünden suya düşmek üzereyken. Şimdi Laurel arkadaşlarının cömert yardımını, müşterilerinin düğünlerinde yaptığı birbirinden lezzetli pasta ve şekerlemelerle ödüyor. 

Laurel aşka ve romantizme elbette inanmaktadır - tabii teoride. Ancak diğer kadınların arzuladığı tüm o zevkler konusunda oldukça çekingendir. 

Parker'ın ağabeyi Delaney Brown gibi güçlü ve zeki erkekleri beğenir - hatta çocukluğundan beri Del'e delicesine âşıktır. 

Bazı aşklar diğerlerinden daha uzun sürmekte ve buna inanan Laurel, üst düzey bir avukat olan Del'in hâlâ erişilmez olduğunu düşünmektedir. 

Bir gece Laurel'ın hızla değişen ruh hali, Del ile öfke dolu, ateşli ve baş döndürücü bir biçimde öpüşmesine neden olur. Paylaştıkları bu tutku dolu öpücük hayatlarında bir dönüm noktası olacaktır... 


8 Ocak 2013 Salı

Okuyorum: Sevgi Uğruna Yaptıklarımız | Kristin Hannah


 Sevgi Uğruna Yaptıklarımız | Kristin Hannah


Aynı şeyin özlemini çeken iki kadın... 

Ailenin Ne Anlama Geldiğini Öğrenecekleri Duygusal Ve Dokunaklı Bir Yolculuk...



Yıllar süren uğraşına rağmen çocuk sahibi olamaması Angie Maloneu çok üzmüştür. Acı dolu bir boşanmanın ardından Pasifik Northwestteki kasabasına döner ve aile restoranının yönetimini devralır. Hayatın dalgalar gibi yükselip alçaldığı West Endde, problemli genç bir kadınla tanışıp arkadaşlık etmeye başlayan Angienin hayatı bütünüyle değişmeye başlar.



Angie, Lauren Ribidoyu işe alır çünkü on yedi yaşındaki bu kızda farklı bir şeyler bulur. Aralarında sıkı bir bağ oluşur ve annesi Laurenı terk ettiğinde Angie ona kalacak bir yer verir. Ama bu iyiliğin sonuçlarına göğüs gerecek güçte değildir henüz. Biri çocuk özlemi çeken, diğeriyse anne sevgisine hasret bu iki kadın kimsenin hayal edemeyeceği bir şekilde sınanacaktır.



"Harika... Çok dokunaklı... Karakterlerin sıcaklığı ve karmaşık kişilikleri derinlerde kalmış duyguları ortaya çıkarıyor."
RT Book Reviews



"Hannah, okuyucuyu karakterlerin hayatına sürükleyip onları kendi arkadaşlarıymış gibi hissettirirken ailedeki acıları ve sevinçleri ele alarak neden kadın edebiyatının yıldızı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor."
Booklist



"Hannah başkahramanlarının ruh halini derinlemesine yansıtıp hislerindeki ufak farklılıkları betimlemekte çok başarılı."
The Washington Post Book World



"Yürek burkucu... Hem acı hem tatlı."
Publishers Weekly 

6 Ocak 2013 Pazar

Allah Beni Böyle Yaratmış | Pucca


Allah Beni Böyle Yaratmış | Pucca

Tüm ön yargı ile kurulmuş laflara aldırış etmeden Pucca'yı severek okuyanlardanım.Sıkı takipçisi bile diyebiliriz.Pucca edebiyat dünyasına ne kazandırıyor umurumda değil.Pucca gençliğe ne katıyor umurumda değil.

İşte benim favori olayımdır. "Utku benim kocam oluyor."

İlk iki kitabını okuyanlar bilir ki Pucca en doğal halini hep yansıttı.Ama üçüncü kitabı ile Pucca kendini daha da aştı.
Okurken sıkılmayacaksınız.
Okurken sayfalar arasında kaybolup gideceksiniz.
Okurken perşembe akşamı saat 20:00'da Aşk-ı Memnu izliyormuşçasına olaylara kapılacak, Ankaralı ile Pucca'nın garip ilişkisine kafa yoracaksınız.
Zekadan ve insanlıktan yoksun sevgilisine küfürler edecek,bazen Pucca'nın hareketlerine de deli olacaksınız.
Sonunda kaynana adayını bir kahve fincanında boğup 7 parçaya bölüp 7 ülkeye dağıtmak isteyeceksiniz.

"Arkadaş arkadaşın pezevengidir." bölümü benim için başlık olarak fazlasıyla anlamlıydı.
Pucca sadece eğlendirir mi? Hayır Pucca sonlara yaklaştıkça canınızı da yakabilir.Cümlelere kendinizi öyle kaptırırsınız ki Pucca'nın canının yandığı her an sizde en az onun kadar acı çekersiniz.

Pucca'nın en doğal halinden bile doğal olan Allah Beni Böyle Yaratmış okunmaya değer.

Eğer okuduğum her kitap bana edebi bir kazanç sağlamalı kısmen bir kişisel gelişim kitabı olmalı diyenlerden değilseniz alın okuyun. (derim)


Yayın Evi: Okuyanus 
Yayın Yılı: 2012
Sayfa Sayısı:  341
Arka Kapak

Sanal âlemin en bilinen isimlerinden PuCCa, hikâyelerine kaldığı yerden devam ediyor. İlk kitabı "Küçük Aptalın Büyük Dünyası" ile bol bol güldüren, ikinci kitabı "Ve Geri Kalan Her Şey" ile yer yer hüzünlendiren PuCCa, serinin üçüncü kitabı "Allah Beni Böyle Yaratmış"ta "Ayaklarına kadar uzanan simsiyah montu ile Kenan İmirzalıoğlunun içerisine bisiklet pompasıyla hava basmışlar gibi duruyordu" diye tanımladığı, şimdiye kadar hiç yazmadığı Ankaralıyla ilişkisini ve üniversite hayatını anlatıyor... 



"Yediğini, içtiğini, gezdiğini gördüğünü değil, bize başına neler geldiğini söyle" dedirten tek yazar olma özelliğini kimselere kaptırmayan PuCCa, bu kez de ilk paragraftan itibaren onu neden bu kadar sevip merak ettiğimizi bize yeniden kanıtlıyor.



Bu arada, bizden duymuş olmayın ama, yine çok güleceğiz!

2 Ocak 2013 Çarşamba

Okuyorum: Allah Beni Böyle Yaratmış | Pucca


 Pucca'yı severek okuyan kısımda yer alanlardanım.İlk iki kitabını severek okudum gittim geç de olsa üçüncü kitabını da aldım.Kısa sürede biteceğine ve finallere yaklaşırken kafamı dağıtacağına eminim.Daha ilk sayfalardan seni seviyorum be kadın ne eğlenceli yazıyorsun dedim.

Arka Kapak
Sanal âlemin en bilinen isimlerinden PuCCa, hikâyelerine kaldığı yerden devam ediyor. İlk kitabı "Küçük Aptalın Büyük Dünyası" ile bol bol güldüren, ikinci kitabı "Ve Geri Kalan Her Şey" ile yer yer hüzünlendiren PuCCa, serinin üçüncü kitabı "Allah Beni Böyle Yaratmış"ta "Ayaklarına kadar uzanan simsiyah montu ile Kenan İmirzalıoğlunun içerisine bisiklet pompasıyla hava basmışlar gibi duruyordu" diye tanımladığı, şimdiye kadar hiç yazmadığı Ankaralıyla ilişkisini ve üniversite hayatını anlatıyor... 



"Yediğini, içtiğini, gezdiğini gördüğünü değil, bize başına neler geldiğini söyle" dedirten tek yazar olma özelliğini kimselere kaptırmayan PuCCa, bu kez de ilk paragraftan itibaren onu neden bu kadar sevip merak ettiğimizi bize yeniden kanıtlıyor.

Bu arada, bizden duymuş olmayın ama, yine çok güleceğiz!

1 Ocak 2013 Salı

Empati | Adam Fawer

Empati | Adam Fawer

Bir Olasılıksız heyecanı yaşamaya hazır mısınız?
Hatta Olasılıksız'dan daha iyi bir kitaba hazır mısınız?

Adam Fawer Olasılıksız'ın nefessiz sayfalarından kopup daha karışık ama bir kadar da iyi bir kitap istiyorsanız Empati ile doğru tercihi yaparsınız.Uzun süredir böylesine soluksuz bir kitap okumadım.
İçinde yazan her kelimeyi dikkatle okuyacaksınız.Kaçırdığınız her kelime için tekrar dönüp, okuyacaksınız.Bir gün bırakırsanız çok büyük şeyler kaybedeceğinizi düşüneceksiniz.
Kesinlikle tüm dikkatinizi verip okumanız gereken bir kitap.

Cümlelerin büyüsüne kapılıp benim gibi yanınıza birde not defteri alabilirsiniz.
Belki uzun zamandır bu kadar bilgi alabildiğim aynı zaman da da içine kapıldığım bir roman olmamıştı.

Sonlara doğru tekrar karışıklıkları artmış olsa da sonuna kadar geldiğimde iyi ki okumuşum dedim.

Yayın Evi: APRIL YAYINCILIK
Yayın Yılı: 2011
Sayfa Sayısı:  640
Arka Kapak
OLASILIKSIZ'IN YAZARI ADAM FAWER'LA YENİ BİR YOLCULUĞA HAZIR MISIN?
Yaşamınızın kontrolü sizde değil!
Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz. 
Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz. 
Bu kitabı kapatabilirsiniz. 
O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz. 
Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz. 
Ama sorun şurada: ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. 
Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. 
Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar. 
Bu nedenle hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz onu yapın. Sadece isteklerinizin tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın. 
EDEBİYAT, BİLİM VE FELSEFE RUHUNUZA AKACAK, 
OKUDUKÇA BAĞLANACAK, BAĞLANDIKÇA OKUYACAKSINIZ.